Anılar beyinde hareket ediyor! Peki nasıl?


Anıların beyindeki yeri sabit değil, zamanla fiziksel olarak değişiyor olabilir. Northwestern Üniversitesi’nde yürütülen yeni bir nörobilim çalışması, hafızanın yalnızca zihinsel bir süreç olmadığını, aynı zamanda fiziksel olarak hareket eden ve değişen bir yapı olabileceğini ortaya koydu.

Anılar beyinde fiziksel olarak hareket ediyor

Fareler üzerinde gerçekleştirilen deneyler, özellikle uzamsal hafızadan sorumlu hipokampus bölgesinde, zaman içinde oluşan nöral örüntülerin sabit kalmadığını gösteriyor.

Anılar beyinde fiziksel olarak hareket ediyor

Araştırma ekibi, fareleri sanal bir ortamda koşu bandına yerleştirerek kontrollü bir deney alanı oluşturdu. Deney boyunca çevresel etkenler sabit tutuldu; ekranda farelerin hareketine göre şekillenen bir labirent görüntülendi, belirli bir koku ve arka planda beyaz gürültü kullanıldı. Bu koşullarda, hipokampüsteki nöral aktivite yüksek çözünürlüklü görüntüleme teknikleriyle gerçek zamanlı olarak izlendi.

Gözlemler sonucunda, temsili kayma adı verilen bir olgunun varlığı tespit edildi. Bu olgu, aynı deneyim tekrarlandığında bile beynin aynı nöral örüntüyü üretmediğini; aksine, hafifçe farklılaşan bir şekilde yeniden organize olduğunu gösteriyor.

Daha önce bu tür kaymaların çevresel değişimlere bağlı olduğu düşünülüyordu. Ancak çalışmada çevresel koşullar sabitken bile bu değişimlerin devam ettiği görüldü. Bulgular, bu hareketin beynin içsel bir yeniden yapılanma süreci olduğunu gösteriyor.

Araştırmayı yürüten Daniel Dombeck ve ekibi, bu hareketin beynin bilgiyi nasıl depoladığına ve organize ettiğine dair önemli bir ipucu taşıdığını düşünüyor. Tanıdık ancak farklılaşan deneyimlerin —örneğin bir kişinin defalarca gittiği favori bir restoranı ziyaret etmesi gibi— her seferinde hafızada yeniden kategorize edildiği belirtiliyor. Bu da anıların, zaman içinde beyinde fiziksel olarak yer değiştirebileceğini gösteriyor.

Bu keşif, özellikle insanlarda hafıza bozukluklarının nasıl ortaya çıktığını anlamada ve tedavi yaklaşımlarını yeniden tanımlamada çığır açıcı sonuçlar doğurabilir. Hafızanın sabit değil, dinamik bir yapıya sahip olduğunun kanıtlanması, yapay zeka alanında da biyolojik hafıza sistemlerini daha gerçekçi biçimde modelleme çalışmalarına yeni bir yön verebilir.



Haber Kaynak Linki

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir